Siyaset felsefesi deyince önemli yer tutan bu üç kelime ile ilgili anlam kargaşası kolaylıkla gözlemlenebiliyor ve incelediğimizde, bazı tanımlar ile ilgili kaynak eksikliği fark edilebiliyor. Gelin bu kavramlar nedir ve ne değildir sorularına yanıt verdiğimiz yazımıza geçelim.
Ütopya: Ütopya terimi, ilk olarak Thomas More'un dillendirdiği bir terimdir. Thomas More'a ait "Utopia" kitabı, bu alanda bu amaçla verilmiş ilk eser olarak kabul görebilir. Görebilir dememin sebebi hâlen bu kitap ile alâkalı yanıtlanmamış sorular bulunmasıdır. Thomas More'a ait bu kitapta, devlet şeffaflığı, iyi niyeti ve yardımseverliği ve baskıcılıktan uzak tutumu benimsiyor, halk paylaşmayı tercih ediyor ve mülkiyet hakları ortadan kalkıyor. Buradaki halk, tamamiyle refah içinde, mutlu ve huzurlu. Güvenlik, eğitim ve sağlık gibi alanlarda herhangi strese yol açacak etmeni olmayan bu eser, ütopyanın temel özelliklerini ve odak noktasını anlamamızda oldukça doğru bir referans olacaktır.
Ütopya kelimesi, Yunanca olmayan ve güzel yer anlamına geliyor. Terimsel olarak ortaya çıkmadan önceki ilk ütopya kitabı olarak kabul gören ve bir siyasi ütopya olan Platon'un "Devlet" kitabı da, Yunan topraklarının ve kültürünün ütopyalara bir katkısıdır.
Ütopyalarda, insan ruhunu dinlendiren edebiyat, sanat gibi alanlar oldukça başarılıdır. Bunu, ütopyaların odak noktası olan huzurla bağdaştırmak yanlış olmaz.
Önemli ütopya eserleri arasında bir siyasi ütopya olarak Platon'un Devlet, Thomas More'un Ütopya, Francis Bacon'un Yeni Atlantis ve Ursula K. Le Guin'ın Mülksüzler kitapları sayılabilir.
Protopya: Çoğunlukla fütürist kimselerin ağzından işittiğimiz protopya kelimesi, ilk defa yine bir fütürist olan Kevin Kelly tarafından kullanılmıştır. Yirminci yüzyılın ortalarından itibaren ütopyacılık siyaset felsefesiyle uğraşan kimselerce kullanımı azalmış ve yeni akımların ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu akımlardan görece yenilerden olan protopya, ütopya tanımına insanların davranışlarının sürekli değişkenlik göstermesi, rasyonal düşünme konusunda herkesin yeterli olmadığını ve bu durumların ütopyaların Distopya'ya evrilmesine veya dağılmasına yol açacağı eleştirileri ile yola çıkmıştır.
Protopyaların amacı,her gün bir gün öncesine kıyasla başta pozitif bilimler olmak üzere birçok alanda ilerlemiş olmak, insanların doğal kusurlarının etkilerini azaltmak ve medeniyeti teknolojik ve bilimsel bakımdan hızlı şekilde ileriye taşımaktır. İvmeciler ve Ekolojistlerin sıkı eleştirilerine tutulan protopyacı görüşün ana hatları basitçe bunlardır.
Protopya tanımını anlamak veya ileri bilgi edinmek için Kevin Kelly'nin "The Inevitable" kitabını okumanız tavsiyemdir.
Protopyacı görüşleri savunan kimseler çoğunlukla transhumanizm veya posthumanizm ile de ilgilenir çünkü protopyacılık mutlaka transhümanizme geçiş (eğer mümkünse) hızlandıracak bir görüştür.
Distopya: Ütopyanın özelliklerine taban tabana zıt bir gerçekliği anlatan distopya, Yunanca kötü yer anlamına gelmektedir. İlk defa John Stuat Mill'in kullandığı distopya kelimesi, modern siyaset felsefecilerinin istenilmeyen bir rejimi kullanırken kullandığı bir kelime hâline geldi. Distopyalarda çoğunlukla kişilerin hem pozitif hem negatif özgürlükleri yok denecek seviyede azalmış, insanlar yaşamak için adeta bir savaşın içerisinde ve huzursuzlardır. Modern siyaset felsefesi tartışmalarında önemli yeri bulunan Distopya tanımı ile ilgili yazılmış ilk kitap Zamyatin'e ait Biz kitabıdır. Ünlü distopyalara örnek olarak George Orwell'ın 1984, Zamyatin'e ait Biz, Jack London'ın Demir ökçe kitapları akıllara ilk gelenlerdendir.
Comments